Hayal gücünün çocuk oyunlarında psikolojik etkileri
Hayal gücünün çocuk oyunlarında psikolojik etkileri için biraz geriye çocukluğuma bakalım.
Çocukken kimimiz şehirler kurduk maketlerle ya da uzay gemileriyle uzayı keşfe çıktık. Çevremizde edindiğimiz başka faktörleri de oyuncak olarak kullandığımız oldu tabi.
Bu açıdan bakınca hayal gücünün ve kişiliğin gelişimini oynanan oyunların karakteri de belirliyor denebilir.
Erkek egemen- asker toplum yapısının bir sonucu olarak erkek çocuklarda silah tüfek tarzı oyuncaklar, kızlarda ise bebekler, evcilik eşyaları ve hatta son zamanlarda kozmetik ürünler gibi kadını toplumsal hayatta modelleyen ve belli bir role sıkıştıran ürünler olduğunu görüyoruz.
Bu sayede çok küçük yaşlardan itibaren zihinlerimiz erkek isek vurdulu kırdılı bir yaklaşıma alıştırılıyor, ilerleyen yıllarda bir erkeğin elinde gördüğümüz silah ve erkeğin kadına uyguladığı şiddet bizim için daha kolay kanıksanabilir bir olaya dönüşüyor.
Kadın ise o çok küçük çocukluk yıllarında aldığı rol modellerle hep sahte güzelliklerin peşinde koşmaya ve çocukluk idolü olan bebeklere benzemeye çalışabiliyor.
Ya da kendini çocukluğundan beri oynadığı evcilik oyuncaklarının somut bir modeli olarak eve hapsolmuş bulabiliyor.
Çocuğun hayatı kavrayışı o çok küçük yaşlarda elde ettiği oyuncaklar, icat ettiği oyunlar şekillendirebiliyor.
Anne Babanın rolü burada çok önemlidir.
Çocuğu özünden uzaklaştıran, onu robotlaştıran ve rekabet psikolojisiyle pişiren oyunlara, oyuncaklara ve toplumun o çocuk için biçmeye hazır olduğu tornasına teslim edebilmektedirler.
Toplumsal mesajlarla şekillendirilmemiş, çocuğun saf doğasını tahrip etmeyecek oyuncaklar seçilmesi çok önemli görünüyor…
Çocuğun küçükken oynadığı oyunlarla icinde uyanan bilim merakını hayata aktaran bir bilim adamı mı görmek istiyoruz karşımızda ya da bir sanatçı mı ?
Hepsi Anne Baba olarak secimlerimize ve yönlendirmelerimize bağlı olabilir…
Oyun oynamak ciddi iştir. Oyun hayatın provasıdır.
Doğru oyuncağın seçilmesi ve oyunun kurgulanması çocukluktan ergenliğe giden yolda çok kritik bir noktadır.
Küçük yaşta yaptığı talimlerle hayata silah namlusundan bakmaya alışmış bir katil mi yetiştirmek istiyoruz ya da hayatı güzellik çirkinlik algısında kısıtlanmış olarak yaşayan, eve mahkum kendini gerçekleştirememiş bir ev hanımı mı?
Hepsi çok küçük yaşlarda oynattığımız oyunlarda ve oyuncaklarda saklı.

cok-oyuncagin-cocuga-zarari